Bay Değişik

Haberiniz yok sizin
Çocukluğum kayıp bir gezegen
Canı sıkılınca aranır gezginler.
Bazen hatırlar gibi olurum yalnız
Bir dünya vardı gövdesi küçük
Ve insanlar vardı, tertemiz
Avutulanlar bilmezler
Herkes imzasıdır babasının sikinin
Ve ayağımıza taş değse suçlu annemiz



Küçüktüm
Bir bahçe vardı oynardık gülüş cümbüş
Sonra kederi vardı akşamların uçsuz bucaksız
Böyle telaşlarda yittim ben işte
Tarifsiz adamlar aldı aklımı
Acıktım
Borç yaptım bakkala
Pazarda kaybettim kendimi
Çıkmazlarda buldum
Buluş o buluş...



Bitkinliğime rağmen
Yine de arada şarkı söylerim neşeliyken
Param olunca pavyona giderim
Ruhu duymaz kimsenin
Davet gerekmez masama kadınlar gelir
Kadınlar, yapış yapış.



Aşka inanmam
Ve şansım yoktur hiç varsa şayet öyle bir şey
Puşta inanırım ama düşünmeksizin
Ve sürekli kazanmaksızın kaybederim
İsyan teğet geçer fıtratımı
Üzülmem beyhude, bilirim
Çünkü kaybetmekten ibarettir kaderim.



Hiç değişmez mi insan?
Ne zaman koşullar sıralandı önüme
O zaman anladım yaşamak zor
Zoruma gitti güçsüz bir insanın yaşam savaşı
Çok başlı ejderhayı
Pes etmek üzere gördüğüm günden beri
Yaşamak götüme zor geldiğinde
Hep ölüme kurdum saatleri.
Eminim gücüm olsaydı azıcık
Keşfedebilirdim; aşkı, suçu ve dünyayı.








Bu blogdaki popüler yayınlar

Boş Kent

İyisi Mi Uzak Duralım

Aklıevvel